30 Temmuz 2011 Cumartesi

Biri bizi kurtarsın..

geçen gün bitirmiş bulundum "The 4400" dizisini.. zaten önceden de bitirme isteğim vardı.. hatta 2. sezonun sonuna kadar izlemiştim. Ama 4 sezon olduğu için ve aradan zaman geçtiği için tekrar başlamayı münasip buldum.. peki bu diziyi izledikten sonra ne oldu bana..

üzüldüm.. karakterlere bir şekilde bağlanıyorsunuz ve her şey bitince de insan üzülüyor.. tabi etkisi de biraz zor geçiyor.. fakat her ne kadar hayali bir ürün olsa da 4400 , gerçekçi bir yanı da var.. peki nedir o??
  tabi ki kurtarılma umudu.. kendmize yardım edemezken işte bu tür şeylere bel bağlıyoruz.. insanlık tarihinde bir çok kıyamet senaryosu var.. bir çok kurtarılma umudu.. isa dan olabilir.. ya da başka birinden.. belki de uzaylılardan.. gelecekten gelen insanlardan.. tanrıdan tabi ki bir de..



işte bu dizide de ilk önce uzaylılar diye sandığımız varlıklar aslında gelecekteki insanlar 4400 kişiyi farklı yıllardan farklı tarihlerden alıp onları hiç yaşlanmamış şekilde aynı tarihe bırakıyorlar.. ve hepsinin özel gücü var ve hepsinin bir amacı var.. her şeyin bir amacı var.. artık senaryoyu kim yazıyorsa onunla bir çok konuda aynı fikiri paylaştığımızı biliyorum.. herşeyin bir amacı olduğunu bir göremesek bile gibi bir inanış.. yani hiç bir şey rastgele ve amaçsız ve anlamsız değildir.. ve boşuna..

arkadaşım geçen gün bana bir kitap tavsiye etmişti.. MS 2150 midir nedir.. saçmalık  ötesi.. öyle çünkü "bu hikayedeki her şey gerçektir" diye bir önsöz sizi bekliyor ve ısrarla ön yargılarınızdan kurtulun gibi bir saçmalıktan bahsediyor... bi s*tirsin gitsin lütfen onu yazan yazar.. insanların bu tür şeylere inanmak istemesini anlıyorum.. ama bundan birinin çıkar sağlaması ve kandırması hoş değil.. ayrıca ön yargılar yıkılabilinir ama mantığı nasıl yok sayarsın.. bunu yapmak için aptal olmak lazım.. eğer aptalsanız hiç bir sorun yaşamazsınız.. çünkü işe yarayacak bir mantık temeliniz de yoktur..

her neyse işte bu şekilde söylemiş oldum içimdekileri.. ayrıca beni kim niye kurtarsın ya.. balkonda baksırla sigara içen birisinin geleceğe ne hayrı olabilir öyle değil mi...


2 yorum:

  1. çizimler harika :))

    kendinden emin kitap önsözlerinden nefret ederim. bir mizah kitabı örneği: "bu kitabı okursan güülmekten kırılacaksın!!" inadına gülmem.

    bahsettiğin kitabı görüp okusaydım, inadına inanmazdım.

    öyle şeyler işte... çizim renkleri çok iyi :)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim çizimlerim için söylediklerine.. :)

    kitap önzözleri aslında önemlidir.. tüm kitabın ne olduğunu kısaca anlatır yazar.. ya da önsözü kim hazırladıysa.. o yüzden ben de eğer elime bir kitap geçerse önce ön sözüne bakarım.. ya yazar hakkında ya da kitap hakkında elle tutulur bir fikrin olur.. bazen bazı insanlar önsözleri es geçip direk kitabı okumaya başlar.. önsöz bir hazırlıktır aslında kitabı okumaya.. ama dediğin gibi böyle iddalı ya da akıl dışı bir şeyler söylüyorsa gerçekten itici oluyor..

    bu arada istersen bahsettiğim kitabı sana gönderebilirim.. doc formatında..

    YanıtlaSil

Yaz gitsin..